Her zaman aynı senaryo:

Kimin eli kimin cebinde belli değil.

Herkes bir şey söylüyor ama kimse gerçekten ne yapıldığını bilmiyor.

Birileri bir yerlere mesaj vermeye çalışıyor.

Ama Mersin’in gerçek sorunlarına kulak veren, çözüm üretmeye çalışan kaç kişi var?

Mersin hakkında konuşmak adeta moda oldu.

Artık haritada bir şehir değil, sembolik bir konu başlığı gibi görülüyor.

Yatırımlar söz konusu olduğunda ise Ankara’nın gözünde hâlâ geri planda kalan bir il.

Oysa bu şehir, yıllardır ülke ekonomisine büyük katkılar sağlıyor.

Lojistikten tarıma, sanayiden turizme kadar geniş bir potansiyele sahip.

Peki, karşılığında ne alıyor?

Neredeyse hiçbir şey.

Toplantılar yapılıyor.

Kameralar önünde sözler veriliyor.

Projeler anlatılıyor.

Ama sonra her şey unutuluyor.

O meşhur sözle özetlemek gerekirse: Dağ fare doğuruyor.

Yani yine boş…

Boş vaatler.

Boş projeler.

Boş gündemler.

Ve en önemlisi, boş geçen yıllar.

Siyaset desen ortada yok.

Mersin sadece seçim zamanlarında hatırlanıyor.

Sonra yine sessizlik…

Şehirde kim ne yapıyor?

Hangi projeler hangi aşamada?

Halkın gerçek sorunları nedir?

Bu soruların net bir cevabı yok.

Yönetim konusunda da belirsizlik hâkim.

Yıllardır Mersin için ciddi, elle tutulur bir planlama görmedik.

Neden böyle?

Çünkü Mersin’i yönetenler de Ankara’dakiler de bu şehri gerçekten anlamış değil.

Oysa Mersin; en iyi hizmeti hak eden, en verimli şehirlerden biri.

Akdeniz’in incisi, potansiyeli yüksek bir liman kenti.

Ama sanki herkes bu gerçeği görmezden geliyor.

Artık bu anlayış değişmeli.

Mersin’e yapılan destek yetersiz.

Bu şehir yıllardır veriyor ama karşılığında almıyor.

Eğer kalkınmadan söz edilecekse, Mersin’e pozitif ayrımcılık yapılmalı.

Yatırımlar hızlanmalı.

Ulaşım altyapısı güçlendirilmeli.

Gençlere ve üreticilere yeni fırsatlar sunulmalı.

Tarımda, liman ticaretinde, turizmde Mersin’in önü açılmalı.

Mersin artık boş işlerle oyalanmamalı.

Doğru işler yapılmalı.

Sözler değil, somut adımlar atılmalı.

Çünkü Mersin sadece Mersinlilerin değil, Türkiye’nin de geleceğinde önemli bir yer tutacak bir şehir.

Artık Mersin için yeni bir dönem başlamalı.

Siyaset üstü bir bakışla, ortak akılla, samimi bir

yaklaşımla…

Ve en önemlisi: Lafla değil, icraatla.